Troya, dünyanın en önemli antik kentlerinden birisidir. Aşağı yukarı M.Ö 3000 ‘de erken bronz çağından, M.S 500’lere kadar yani Roma dönemine kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Onlarca felaket yaşamıştır. Bunların içinde deprem ve yangınlar vardır. Ayrıca efsanelere konu olan ve hakkında film bile çevrilen Troya Savaşı ise kentin aldığı en büyük darbe olmuştur. Kent Çanakkale Boğazı’nın kıyısında olduğu için stratejik bir öneme sahiptir. Bu yüzden bir çok ünlü liderin de gözdesi olmuştur. Mesela Pers Kralı Xerkses M.Ö 480 yılında batı seferine giderken Troya’ya uğramış ve 1000 tane inek kurban etmiştir. Büyük İskender de M.Ö 334 yılında Athena Tapınağı’nda kurbanlar kestirmiş, adaklar sunmuştur. Ayrıca Julius Sezar’ın ismini İlios’dan aldığı rivayet edilmektedir. Roma İmparatorluğu’nun başkentini Roma’dan İlios’a (Roma Troyası) taşımak istediği ancak bu hayalini gerçekleştiremeden öldüğüne inanılmaktadır. Fatih Sultan Mehmet ise 1462’de burayı ziyaret etmiş ve ‘’Hektor’un öcünü aldık’’ demiştir. Mustafa Kemal Atatürk ise Troya için arkeolojik çalışmalar başlatılmasını istemiştir. Kenti bu kadar romantik kılansa, Homeros’un İlyada ve Odysseia isimli eserleridir. Kitaplar Troya Savaşı’nı ve tahta at fikrinin yaratıcısı olan Odssseia’nın evine dönüş macerasını anlatmaktadır. Batı da bu kitaplardan ilham almıştır. Bir Anadolu kenti olan Troya, doğu ve batının bir mücadelesi olarak görülmüş, bu mücadele ve direniş kendisini yıllar sonra Çanakkale Savaşı’nda tekrar göstermiştir.Unesco Dünya Kültür Mirası listesine alınan Troia, Çanakkale il sınırları içinde, merkeze hemen hemen 30 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ulaşımın oldukça kolay olduğu alanda kazı alanı bize Troia’nın izlerini sunmaktadır.
Neden İsmimiz Wilusa?Çünkü Anadolu medeniyetlerinin en önemlilerinden olan Hititler, belgelerinde Troya yerine ‘’Wilusa” ismini kullanmıştır. Yani Wilusa, Luwi dilinde kullanılan bir isimdir. Ve Troya Kenti’ni ifade etmektedir.
2018 Troya YılıKültür ve Turizm Bakanlığı, 2018 yılını “Troya Yılı” ilan etmiştir. Bu bağlamda Troya’nın ulusal ve uluslararası platformlarda bilinirliliğinin artması için bakanlık nezdinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Gururla ifade etmek isteriz ki, bu değerli projede Wilusa Turizm önemli projeler üretmiş, ülkemizin tanıtımı için ciddi katkılar sunmuştur.
Troya Programı Nereleri Kapsamalı?Bizim önerimiz Troya kazı alanını rehberiniz eşliğinde gezdikten sonra mutlaka arkeoloji müzesine uğramanız. Ziyaret bitiminde ise tatlı yorgunluğunuzu arkeoköy olan Tevfikiye Köyü’nde atmanız.
Troya Ören YeriHeinrich Schliemann ile başlayan kazılar, altın çağını Manfred Osman Korfmann ile yaşamıştır. Günümüzde ise kazılar değerli arkeolog Rüstem Aslan tarafından yürütülmektedir. Troya kenti dokuz farklı katmana ayrılmıştır. Bu katmanlar bize kalıntıların kentin hangi döneminde olduğunu gösteren ayraç görevi görmektedir. Zaten kazı alanına girildiğinde rota boyunca görülen roma rakamları dikkati çekmektedir. İşte o roma rakamları, kalıntının hangi döneme ait olduğunu gösteren ana başlıklardır.
Troya DestanıThetis’in düğününe kavga tanrıçası Eris davet edilmeyince çok kızar ve düğün yapılan yerin ortasına, üzerinde “ dünyanın en güzeline” yazan altın bir elma fırlatıp kaçar. Bu sırada orada bulunan Hera, Afrodit ve Athena bu konuda tartışmaya başlayınca, tanrılar tanrısı Zeus, en güzeli seçmek için Troya prensi Paris’i görevlendirir. Dünyanın ilk güzellik yarışması, Afrıdit’in Paris’e dünyanın en güzelinin aşkınını vaat etmesiyle Afrodit tarafından kazanılır.Destana göre dünyanın en güzeli Helena isimli bir kadındı. Ancak Sparta kralı Meneleos ile evliydi. Paris, Afrodit’in yardımıyla Helen’i Troya’ya kaçırmış, Helena da Paris’in aşkına cevap vermişti. Ancak buna çok kızan kral Menelous, ordusuyla Troya’ya saldırdı. Troya’nın güçlü surları on yıl boyunca süren saldırıları göğüslemeyi başarmıştı. Ancak bir gün Akhalı komutan Achilleus, en yakın arkadaşı Patroclus’un Hektor tarafından öldürülmesine çok sinirlendi. Paris’in abisi ve aynı zamanda Troya’nın koruyucu prensi olan Hektor’u düelloya çağırdı. Annesi Hekabe ve babası kral Priamos’un yalvarışlarına aldırmayan Hektor’u çok acı bir son bekliyordu. Ölüm… Ancak savaş devam etti. Sırada Achilleus vardı. Achilleus’un annesi Thetis, oğlunu yaralanmalardan korumak için Styx nehrininin suları ile ıslatmıştı. Bunu ayak bileğinden tutarak yaptığı için, Achilleus’un her yeri ıslanmış, sadece ayak bileği kuru kalmıştı. Paris de, Achilleus’u kuru kalan ayak bileğinden oku ile vurarak öldürdü. Ama savaş bitmedi. Çünkü Troyalılar inanılmaz bir güçle direnmeye devam ediyordu. Batı, Troya’yı bilek gücüyle yenememişti. Bu yüzden Achilleus’un arkadaşı akıllı Odyssia bir savaş hilesi düşündü. Tahtadan yaptıkları bir atın içine gizlice sakladıkları askerleri Troya surları önüne getirdiler. Bu arada çekiliyorlardı. Aslında çekilmiyor, Bozcaada’nın arkasına saklanıyorlardı. Troyalılar onların geri döndüğünü sansınlar diye böyle yapmışlardı. Troyalılar savaşın bittiğine çok sevinerek, tahta atı hiç kontrol etmeden surların içine aldılar. Herkesin uyuyup kaldığı bir saatte atın içinden çıkan askerler, meşale ile saklanan gemilere haber gönderdiler. Savaşarak kenti ele geçirmeyi başaramamışlar ama hile ile surları aşmışlardı. Ve Troya’yı yağmalamaya başladılar. Bir devir sona ermişti. Kral Priamos ve erkeklerin çoğu öldürülürken, kadınlar esir alındı. Kimisi hizmetçi olacaktı artık, kimisi eş… Kral Priamos’un kuzeni Aenas, kurtarabildikleriyle kaçmayı başarmıştı. Onlar da bir süre saklandıktan sonra, yaptıkları bir gemiyle bugünkü İtalya’ya giderek yerleştiler. Aenas, daha sonra Roma’nun kurucusu olarak, Vergilius’un Aenas destanında yerini alacaktı…
Troya Arkeoloji MüzesiZiyaretçilerin nefesini kesen eserlere sahip müze, Troya Ören yerinin biraz ilerisindedir. 2019 yılında Times dergisi tarafından ‘’Gezilmesi Gereken 100 yer’’ arasına seçilmiştir. Paslanmış bir metal ile kaplı binası bile, daha kapıdan girmeden kendisini hayran bırakacak bir görsele sahiptir. Müze, Troya (tunç çağı), Antik Dönemde Troas ve İlion gibi farklı bölümlere ayrılmıştır. Troya hazinesinden de çok değerli eserleri olan müze, Anadolu’nun en eski lahtine de sahiptir. Kral Priamos’un, son derece hüzünlü bir hikayesi olan, güçlü ve onurlu kızı prenses Polyksena’nın adını taşıyan “Polyksena Lahti”. .. Altıkulaç Lahti, Luwi Mührü, II. Muwattali’nin Wilusa Kralı Alaksandu ile yaptığı anlaşma. Ve daha bizi hayran bırakacak buluntular… Mutlaka gelin; görün…
Tevfikiye KöyüTroya kazı alanı ve arkeoloji müzesinin çok yakınında bulunan köydür. Opet firması bu köyü hazırladığı ve uyguladığı projeyle arkeoköy olarak turizme kazandırmıştır. Köyün içindeki evler Troya dönemini yansıtacak figür ve resimlerle süslenmiştir. Binalara antik dönem izleri bırakılmıştır ve burada Troya 6 dönemi baz alınmıştır. Ayrıca köy meydanına çeşitli büst ve heykeller yapılmıştır. Troya Ovasına bakacak şekilde konumlandırılmış Hektor, Homeros, Sarpedon, Priamos, Paris, Helen, Akhilleus, Agememnon, Aias, Patraklos ve Odysseus’un büsleri karşısında tüm heybetiyle Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet’in heykeli sergilenmektedir.
Whatsapp İletişim Hattı
+90 530 666 66 34
+90 286 212 44 33
Pazartesi - Cumartesi 8:00 - 21:00 Pazar 08:00 - 17:30
2006'dan günümüze "Ufuk Çizgisinin Ötesinde.." Çanakkale'nin Dünya'ya açılan kapısı olan Wilusa Tur tecrübeli kadrosu ile hizmetinizde!